
CHP ÜMRANIYE’DE ADİL AKTAN DEDİ SIRA HALKTA
CHP Ümraniye belediye başkan adayı Adil Aktan’a siyasetle ilişkisini ve Ümraniye halkı için yapabileceklerini sorduk
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Kaç yıldır siyasetin içindesiniz?
Yaklaşik 35 yıldır örgütle bir mücadelem var. Bu ülkede demokrasi ve emek mücadelesinin içindeyim. Ögretmenlik yaptığım yıllarda da CHP’nin bir fiil üyesiydim .Eğitim-Sen ve Eğit-Sen başta olmak üzere bir çok sendikada da sendikal mücadele veriyordum. Hem emek mücadelesi, hem demokrasi mücadelesi hem de siyaset yapıyorduk. Dünyadaki ve Türkiye’deki siyaseti 20 yıldır yakından takip ediyorum. Son 13 yıldır CHP’nin çesitli bünyelerinde görev yaptım. İlçe yöneticiliği, üst kurul yöneticiliği yaptım. 2 yıldır da Cumhuriyet Halk Partisinin İlçe Başkanlığını yapıyordum. Belediye başkan adaylığına görev talebim oldu, bu talepte hiç terettütsüz genel merkez tarafından kabul edildi.
Seçim çalismalarinizi nasıl yürütüyorsunuz?
15 gündür kendi bölgemde belediye başkanlığıyla ilgili faaliyet yürütüyorum. Sokak sokak, ev ev, kahve kahve gezerek esnaf ziyaretleri yaparak faaliyette bulunuyoruz. Bu çalismaya 10 ay öncesinde başladım. Şimdiye kadar 22 mahalle toplantıları yaptım. 100-150 kişinin katıldığı toplantılar. Kadınlarımıza yönelik ev toplantıları yaptım. Vatandaşin her sorunuyla yakından ilgilendim cenazesinden tutun, düğününe kadar, sivil toplum örgütlerini, siyasi partileri, resmi kuruluşları, muhtarlıkları, bakkallar, müftülük, Kızılay, esnaf odalarını ziyaret ettim.
Ümraniye’ye hizmet alanında yapılması gerekenler nelerdir?
Bizim bakış açımız sağ partilerden farklıdır. Biz modern ve çagdas bir kentleşmeyi hedefleyen bir siyasi partiyiz. Bizim belediyecilik anlayışımız içerisinde sosyal yanı çok güçlü olan bir işleyişi ararız ve faaliyetlerimizi o yönde yürütürüz. Toplumun her kesimini sosyolojik anlamda değerlendirip, hangi tür hizmetler sunabiliriz, hangi tür aktiviteler hazırlayabiliriz, hangi tür politika üretebilirizdir. Sosyal yanı daha güçlü bir belediyeciliği önemsiyoruz.
Mevcut belediye başkanına Ümraniye’ye ne kadar hizmet verdiniz desek çok şey söyler.Fakat,Ümraniye’ni sorunlarına bakıldığında trafik sorunu, eğitim, sağlık, yeşil alan sorunu var, spor salonlarında hiçbir aktivite yok.
Türkiye de kurtuluş savaşinda verilen mücadele dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Çesitli farklılıkların olduğu ülkemizde, emperyalist güçlere karşi halkımız, kadınıyla, erkeğiyle her tür etnik ayrılığıyla, mezhep ayrılığıyla topyekûn bir mücadele başlatmıştır. Karşi güçlerin her türlü teknolojik silaha sahip olduğu, halkımızın yokluk içerisinde kazmasıyla, küreğiyle, Türkiye halkı bu savaşi başarıyla kazanmıştır. Bu bir ulusal değerin ulusal başkaldırının bir örnegidir.
Seçilirseniz Ümraniye için neler yapacaksınız?
Trafik sorunu;Trafikte toplu taşimacılık sorunu çözülecek.
Eğitim sorunu;Okul sayılarını artırarak, dersliklerdeki ögrenci sayılarını azaltarak verimli eğitimi sağlamak için arsa tahsis edip Milli Eğitime okul açması için vereceğim. Milli Eğitim yapmazsa ben yapacağım.
Ümraniye’deki çocuklarin, Kadıköy’deki çocuklar gibi 25 - 30 kişilik sınıflarda eğitim görsün. Eğitim de fırsat eşitliği getirerek eğitim sorununu çözecegiz. Bilimsel eğitim, çagin her türlü teknolojik aletlerini kullanarak eğitim ögretim içerisinde çocugun gelişmesi demektir.
Sağlık sorunu; devlet hastanelerinde insanlar sabahın dördünde sıraya giriyor. Tabipler Odasının Türkiye’de sağlık sorununun çözülmesine yönelik projeleri vardır. Bu projelerde Korucuyu Hekimliği ön plana çikariyor. Parmağı kanayan da, kolu kırılanda, başi ağrıyanda, dişi ağrıyanda hastaneye gidiyor. Hastaneler de yığılmalar oluyor. Yerinde tedavi yöntemini geliştireceğiz. Bunun çözümü için her mahalleye bir sağlık ocağı kurulmalı. Burada kontroller yapılıp gerekli görülünce hastaneye yönlendirilmesi bu sorun çözer. Çesitli görüntüleme ihtiyaçları olan ağır konumda hasta olan, tedavisi zor olan bu hastaları devlet hastanelerine yönlendireceksin.
Ümraniye büyük şirketler tarafından kuşatıldı. İstanbul en büyük iş merkezleri Ümraniye’de kuruldu. Ümraniye halkına sunulan bir hizmet yok. Ümraniye halkının büyük bir çogunlugu buradan alışveriş yapmıyor, dışardan gelenler yapıyor. Ümraniye’de bir katkı sağlamıyor. Ümraniye’de trafik sorunun en büyük sebebi de bu iş merkezleri. Kurulan iş merkezleri için Ümraniye’nin yeşil alanları kullanılıyor. Yeşil alanlarımızı yok ederek yeşil alan sorununa yol açıldı. Yeşil alanların azalması aynı zamanda hava kirliliğine yol açıyor. Yeşil alanları geliştirmek için kentsel dönüşün içerisinde insanların hak kaybına uğratmadan, tek katlı, 2 katlı binaları kaldırarak, çesitli çok katlı binalarda toplayarak 2 dönümlük alanlar kazandıracağız. Her 12 gecekondunun yerine 2 blok koyulduğu zaman 12 gecekondu 3 dönümlük bir yerdir. 2 blok 1 dönümlük bir yerdir. 2 dönümlük yeşil alan kazandıracaksın demektir. Bu 2 dönümünde 500m2 sini sosyal tesislere ayırırsan. Ümraniye de var olan bina yapılaşmasının %60’ını ortadan kaldırıyorsun demektir. Benim bir çalismam var. Elimdeki harita 52 bin tane hazine arazisi üzerine kurulu. Kahverengi olan alanlar hazine ve orman özelligini kaybetmiş araziler, yeşil alanlar ormanlar, sarı alanlar ise tapulu araziler. Kahverengi alanlarda 52 bin yapılaşma vardır. Bu yapılaşmaları kentsel dönüşüm alanı içerisinde değerlendirsek buradaki mevcut binaların %60’ı ortadan kalkacak çok katlı binalara dönüşecek. Bu çalisma ile trafik sorunu ve yeşil alan sorunu çözülecek. Hem de sosyal tesisler kurulacak. Gençlerimiz için spor alanları yaratılacak. Gençlerimiz için spor kompleksleri kuracağız. Ümraniye de ailece dışarı çikip temiz hava almak için, oturup dinlenmek için park alanları yok. Çocuklarimiz apartmanlarda sıkışmış durumda. Okul bahçeleri dışında koşup oynayabilecekleri sağlıklı alanlar yok. 3000 tane insanı bir araya getirebileceğimiz bir alan yok. Çalisan hanımlarımız var. Bu hanımlar çocuklarini işe giderken anneannelerine bırakıyorlar bunu önlemek için kreşler açılmalı. Çalismayan bayanlarımız içinde el işleri yapabilecekleri atölyeler açılmalı. Ev hanımları hem üretmeli hem kazanmalı. Bu emeklerde pazarlar kurularak el emeklerinden kazanç sağlamalarına yardımcı olacağız.
Seçmenlerinize neler söylemek istersiniz?
Düşünün, sorgulayın ve hesap sorun! Ama kim olursa olsun, ister sizden, ister başkasından olsun. Doğruyu savunmak, yapmak, karar vermek insanlık görevidir. Başkasının hakkını yiyen, kendi çikarlarini düşünen, bizden olmamalıdır. Hırsız hırsızdır. Sizdendir bizdendir denilmez. Bize ekmek kuponu, bir file yiyecek, bir torba kömür verenler, kendilerine jeepler, katlar, villalar, yalılar, gemiler ediniyorlar. Düşünün bu kimin adaleti! Çalisana, emekliye %2 zam; kendilerine, çocuklarina, hanlar hamamlar. Verilen ekmek, kömür, erzak ve çekler kimin parası? Halkın parasıyla verilenlerin karşilığında oy istiyorlar. Oysa birlikte sizin onurunuzu alıyorlar. Çocuklarinizin geleceğini, ülkenin geleceğini hiçe sayıyorlar. İşte onun için düşünün! Diyorum ki; oyuna, onuruna sahip çik! Oyunu bir ekmeğe, bir torba kömüre, bir file yiyeceğe satma! Oyunu gerektiği gibi kullan! Sandığa git, sahip çik! Hesap sor! Hesap sorarsan ailenin, ülkenin geleceğini kurtarırsın!